Oyun Yoluyla Öğrenme

Oyun Yoluyla Öğrenme

Çocukların oynadıkları oyunları düşünürken birden gözümün önüne saklambaç oyunu sırasındaki hâlleri geldi. Saklanmaya çalışanlar, etrafta heyecanla koşturanlar, saklandıkları yerde dikkatlice ve sabırla bekleyenler, bulundukları mekânın en gizli yerlerini bulmaya çalışanlar, koşturmaktan ter içinde kalanlar… Böyle bir oyunda çocukların hepsi fiziksel olarak oldukça aktiftir. Birbirini hiç tanımayan çocuklar bile bir anda kaynaşıverir. Hepimizin severek oynadığı bu oyunda çocuklar bir yandan eğlenir bir yandan da kendilerini farklı bir öğrenme alanlarının içinde bulur. Fiziksel, bilişsel, duyuşsal ve sosyal…

Oyun yoluyla öğrenme oldukça etkilidir. Çocuklara geniş bir beceri yelpazesi kazandırır. Yaratıcılıkları ve hayal güçlerini geliştirir. Çocuklar oyun oynadıkları sırada çevreleriyle etkileşim içindedir. Kendi deneyimleriyle tesadüfen öğrendikleri pek çok şey belki de hayat boyu işlerine yarayacak becerilerdir. Bu açıdan baktığınızda oyun ve öğrenme birbirinin ayrılmaz parçasıdır ve nasıl öğrendiğimizin de temelini oluşturur.

Onları oyun oynarken seyrettiyseniz nasıl mutlu olduklarını görebilirsiniz. Heyecanları ve motivasyonları gittikçe artar. Öyle anlar gelir ki oyuna katılmak istemeyen hiç kimse kalmaz. Heyecanın dorukta olduğu bu zamanlarda karar verir, seçim yapar ve sorumluluk alırlar. Yaşadıkları anlaşmazlıklar ya da olumsuzluklar sırasında herhangi bir durumla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenirler.

Okulda, sokakta, evde, bahçede, tek başına ya da grup hâlinde! Oyun oynadıkları sıradaki duygularını düşünün. Eğlencenin yer aldığı bir ortamda olumuz duygular ortadan kalkar. Bu şekilde oyun yoluyla öğretim ortamında çocuklar kaygı ve korkularından uzaklaşır. Olumlu duyguların yer aldığı bir ortamda ise öğrenme kolay ve zevkli hâle gelir.

Çocuklar oyun sonrasında yaşadıklarını anlatmayı çok sever. Eğer anlattıklarının dikkatle dinlerseniz öğrendiklerini yaşamla nasıl ilişkilendiklerini ve bunları somut örneklere dönüştürdüklerini görebilirsiniz. İçlerinden biri bir gün bisikletten düştüğü ânı size anlatabilir. Birden size kolundaki yarasını gösterebilir, dengede durmakta zorlandığını söyleyebilir, bisikletin tekerleğinden gidonuna kadar tüm ayrıntılarını paylaşabilir. Hatta aralarındaki bisiklet sırası tartışmasını bile dinleyebilirsiniz. Bu sırada, anlatılanların ders programında yer alan konulara nasıl örnek olabileceğini fark edebilirsiniz. Çocukların bu yaşantı ve deneyimlerini sınıfa taşıyabilir bir ders içinde onların dikkatini çekmek için kullanabilirsiniz. Örneğin “Yaralar nasıl oluşur? Tekerlek daha büyük ya da küçük olduğunda neler değişir? Tartışma sırasında yaşanan sorunu nasıl çözdünüz? Bisiklet sürerken nasıl dengede kalırsınız?” şeklinde sorular onların bir yandan derse katılımını artırır bir yandan da bir problem üzerine düşünmelerini sağlar.

Şimdi gelelim oyun sırasındaki gürültüye. Oyun sırasında yaşanan gürültüler ve karmaşalar bazen bizi rahatsız eder. Oysa bu sırada bazı çocuklar ortamdan etkilenmeden odaklandıkları işi yapmaya devam eder. Bu da onların öz kontrollerini geliştirmelerini sağlar.

Bir de oynadığı oyunu ısrarla bırakmayanlar var. Siz “Oyun bitti artık eve/sınıfa,” demenize rağmen oyunlarını hiç bırakmak istemezler çünkü o sırada heyecanla denemeler yaparlar. Bu sırada beyinleri oldukça aktiftir. Beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletim hızlanır ve kalıcı öğrenme gerçekleşir.

Çocuklar serbestçe oynadıkları tüm oyunlarda oldukça özgürdür. Keşfetmenin mutluluğunu yaşarlar. Oyunu kendileri başlatır, sürdürür ve yönlendirir. Hedeflenen bir amaç olmadan saatlerce akıllarına gelen her şeyi serbest bir oyuna dönüştürürler.

Çocukların oynadığı özgür oyunların yanı sıra materyallerin, fiziksel ortamın öğretmenler ya da ebeveynler tarafından düzenlendiği oyunlar vardır. Bu oyunlar yapılandırılmış oyunlardır. Oyunun kuralları önceden tanımlanmıştır ve bir öğrenme hedefi vardır. Bazılarında oyunu çocuk başlatır, sonra yetişkinler belirli bir öğrenme hedefine yönelik devreye girer ve oyunu bitiren çocuk olur. Bazı oyunlarda ise yetişkinler oyunu başlatır, basit yönergelerle oyunu sürdürür ve belirli bir amaca göre oyunu sonlandırır.

Farklı oyun türlerinin farklı öğrenme çıktıları vardır. Bu oyunlar farklı ortamlarda farklı sonuçlar doğurur. Serbest oyunlar çocukların sosyal ve duygusal becerilerinin gelişiminde oldukça faydalı olurken, yetişkinler tarafından yapılandırılmış ve belirli bir öğrenme hedefi olan oyunlar da öğrenimi destekler ve çocukların öğrenme düzeyini artırır. Erken çocukluk döneminde başlayan oyun oynama, yetişkinlerin desteğiyle zaman zaman belirli bir hedefi ve öğrenme amacı olan yapılandırılmış eğlenceli oyunlara dönüşebilir.

Oyun yoluyla öğrenme neden önemli?

Pek çok çocuk kalabalık sınıflarda öğrenim görüyor. Böyle bir ortamda çocuklar sınıfta aktif bir şekilde rol almazlarsa aralarındaki sosyal etkileşim azalır. Bu yüzden okul, çocuklar için belirli bir süreyi geçirdikleri zorunlu alanlar hâline gelir. Ebeveynler için ezbere dayalı öğrenim ve akademik başarı düzeyinin dikkate alındığı bir sistem cazip görünse de oyun yoluyla öğretim sistematik bir şekilde uygulandığında çocuklar mutlu olur ve hedeflenen pek çok beceriyi de kazanır.

Neler yapılabilir?

Öncelikle çocuklar oyun alanlarıyla ilgili öneri sunabilir. Bu oldukça etkili bir yoldur. Örneğin arabalarıyla oynamak istedikleri bir oyun alanı trafik kurallarını öğrenmeleri için güzel bir ortam olabilir. Bu sırada oyunun öğrenmede önemli bir etkisi olduğunu fark edebilirler.

Diğer taraftan materyal bulmak, sınıf ya da okul ortamını organize etmek çok zor görünse de karton kutular, hamurlar, geri dönüşüme gidecek malzemeler, kullanılmış ya da kırılmış eski oyuncaklar, eski kıyafetler, eski ev eşyaları, doğadan toplanmış birçok şey de okulda oyun amaçlı kullanılabilir. Çocuklar bir yandan tüketim alışkanlıklarını azaltır bir yandan da her türlü malzemeyle yaratıcı oyunlar kurabilir.

Malzemelerin yanı sıra çocukların ilgisini çekecek yaratıcı ortamlar da tasarlanabilir. Bazı çocuklar yalnız zaman geçirmekten hoşlanır. Onlar için kitap okuyabilecekleri, düşünebilecekleri, resim yapabilecekleri, hayal kurabilecekleri bir alan oluşturabilir.

Oyun temelli bir programı hazırlamak için sınıf dışında ya da içinde öğrenme amaçlı oyunlar planlanabilir. Böylece farklı seviyelerdeki çocuklar için ortam daha öğretici ve nitelikli hâle dönüşebilir.

Aslında oyun bir iş yapma biçimidir. Bu işi bebeklikten yetişkinliğe herkes çok sever. Önemli olan yaşantımızda nasıl yer vereceğimize karar vermek ve nasıl kullanacağımızı bilmektir.

Kaynakça:

Learning Through Play Viewing Guide. (2014). Province of Nova Scotia. 372.13-dc23

Learning and Developing Through Play. Aister: The early Childhood Curriculum Framework.

Learning Through Play. A Research Book.

Strengthening Learning Though Play in Early Childhood Education Programmes

Paylaş: