Eleştirel Düşünme

Eleştirel Düşünme

“Eğitim öğretim sürecinde çocuklara kazandırmayı hedeflediğiniz beceriler nelerdir?” diye bir soru sorulsa ne tür yanıtlar verirdiniz? Bir düşünün!

Vereceğiniz yanıtları ardı ardına sıraladığınızda uzun bir listeniz olurdu. Aralarında da mutlaka eleştirel düşünme becerisi yer alırdı. Böyle bir listede eleştirel düşünme becerisine yer verme nedeniniz acaba ne olurdu?

Şöyle açıklamalar gelebilir:

·   Hepimiz çocukların öğrendikleri bilgilerin yanı sıra yaşam becerilerine de sahip olmalarını bekleriz. Yani karşılaştıkları problemlere çözüm bulmalarını, olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurabilmelerini, çevrelerindeki olayları sorgulamalarını, merak ettikleri bir sorunun peşinden gidebilmelerini ve empati kurabilmelerini isteriz. Çocuklar tüm bunları eleştirel düşünme becerisi sayesinde geliştirebilir.

·   Kararlarını kendi alabilen, kendine güvenen, esnek düşünen ve empati kurabilen bireyler yetiştirebilmek için eleştirel düşünme becerisi 21. yüzyılda çocukların sahip olmasını istediğimiz en temel becerilerin başında gelir.

·   René Descartes'ın meşhur sözü bunu en iyi şekilde açıklar: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Sorgulamak yaşamın en temel becerisidir. Çocuklara bu fırsat mutlaka verilmelidir.

·   Eleştirel düşünme becerisi tüm düşünme becerilerinin içinde yer alır. Çocuklar edindikleri bilgileri, yaratıcı fikirlerini bu şekilde gözden geçirir, geliştirir ve  yeni fikirler üretir.

Eğer bunlara benzer yanıtlar aklınızdan geçtiyse eleştirel düşünme becerisini kazandırma konusunda hemfikiriz demektir. Öncelikle eleştirel düşünmenin tanımına göz atalım. Ardından çocukların bu beceriyi ne zaman ve nasıl kazandıkları üzerine düşünelim. Son olarak da eğitim öğretim sürecinde neler yapabileceğimizi planlayalım.

Eleştirel düşünme bir analiz etme sürecidir. Düşüncelerimiz, duygularımız, isteklerimiz hakkında gözlem yapar, tahminde bulunur, veri toplar, verileri gözden geçirir, değerlendirir ve sonunda bir yargıya ulaşırız. Elde ettiğimiz bilgileri yeni durumlarda kullanır, akıl yürütürüz. Bu sayede eleştirel düşünme deneyimi kazanır ve zamanla edindiğimiz bu deneyimi geliştiririz.  


Acaba çocuklar bu bilişsel analiz etme sürecini ne zaman ve nasıl kazanır? 

Doğuştan olduğunu söylesek ne düşünürsünüz? Çocuklar, doğdukları andan itibaren çevrelerindeki sesleri ve yüzleri tanır, çevreleriyle ilişki kurar, zamanla kendi kendilerine pek çok işi yapar hâle gelir. Etraflarında olan biten her şeyi sorgular ve sürekli soru sorarlar. Onların neden, nasıl, niçin ifadelerini içeren sorularını düşündüğünüzde küçük yaştan itibaren eleştirel bir bakış açısıyla bilgiyi nasıl edindiklerini gözlemleyebilirsiniz. Bu sırada siz de kendi sorularınızla onları bilgiye ulaşmaları konusunda yönlendirebilir ve düşünmelerini sağlayabilirsiniz. Böylece çocuklar bir süre sonra eleştirel bakma konusunda yetkin hâle gelir.

Bu durumda aklımıza şu soru takılıyor: Küçük çocuklarla ilgili bu gözlemlerimize ve deneyimlerimize rağmen nasıl oluyor da çocukların eleştirel düşünme becerisine sahip olmadıklarını düşünüyor ve endişeleniyoruz? Acaba çocukların doğasında var olan bu beceri nerede ve nasıl bir değişime uğruyor?

Bir öğretmen olarak çoğunlukla öğretim programını yetiştirme telaşına düşeriz. Çocuklara aktaracağımız bilgilere odaklanırız. Belki de odaklanmamız gereken en önemli kısım çocuklara sunacağımız öğrenme yaşantısı olmalıdır. Öğrenme yaşantısı sayesinde çocuklar kendi kendilerine deneyim kazanır, fikir üretir, yaratıcı düşüncelerini geliştirir. Böylece doğalarında var olan soru sorma, sorgulama, neden sonuç ilişkisi kurma, mantıksal çıkarımlarda bulunma durumu kendiliğinden harekete geçer. Planladığımız tüm derslerde bu duruma yer verebilir ve bunu yaşam felsefesi hâline getirebilirsiniz.


Peki, çocukların öğrenme yaşantılarını nasıl organize edebiliriz?

Öncelikle sınıfta çocuklarla aranızda geçen diyalogları düşünün. Çocukların sizi şaşırtan, düşündüren hatta eğlendiren yanıtlarını hatırlayın. İşte bu yanıtlar çocukların gözlem ve çıkarım yaptıklarını ve sorguladıklarını gösterir. Bunlar çocukların eleştirel bakış açılarını açıklayan ve anlatan örneklerdir.  

İçinde bulunduğumuz teknolojik çağda çocukların bilgiye hızla ulaştıklarını düşünürsek yapmamız gereken edindikleri bilgiler üzerine düşünmelerini sağlamaktır. Bu sayede çocuklar, kendileri için önemli olduğunu düşündükleri problemleri ayırt edebilir ve net bir şekilde tanımlayabilir. Çocuklar problemleriyle ilgili varsayımlarda bulunur, veri toplar, verileri analiz eder ve olası tüm sonuçları değerlendirir. Tüm bu süreçte başkalarından yardım alır, onlarla etkileşimde bulunurlar. Başkalarının düşüncelerini eleştirme ve kendi düşünceleriyle karşılaştırma fırsatı yakalarlar. Böylece çocuklar ben merkezcilikten uzaklaşarak “Ben biliyorum, ben istiyorum, benim söylediğim doğru,” gibi düşünme tarzının ötesinde daha nesnel bir bakış açısı kazanır.

Çocuklar bir proje üzerinde çalışıyor, öğrendiği bir bilgiyi sizinle paylaşıyor ya da arkadaşının söylediği bir duruma karşılık veriyor olabilir. Bu sırada çocukların düşünmesine fırsat sağlayacak sorular sorarak onların zamanla eleştirel bakış açısı kazanmalarını sağlayabilirsiniz.

Paul ve Elder (2003), eleştirel düşünebilmek için evrensel entelektüel standartlara sahip olmak gerektiğini belirtmiştir.  Bunlardan bazıları açıklık, doğruluk, netlik, ilgililik, derinlik, genişlik ve mantık olarak belirlenmiştir. Bu standartlar göz önünde bulundurularak hazırlanan soruları sorarak, çocuklar arasında bir tartışma ortamı yaratıp düşünmelerine fırsat verebilirsiniz.

Aşağıda her bir standart için örnek soru verilmiştir. Siz de bunları veya bunlara benzer soruları kullanabilirsiniz.

  • Düşündüklerini açıklayabilir misin? Örnek verebilir misin? (Açıklık)
  • Söylediklerinin doğruluğunu nasıl kanıtlarsın? (Doğruluk)
  • Düşündüğün konuyla ilgili biraz daha ayrıntı verebilir misin? (Netlik)
  • Düşüncelerin ve elde ettiğin bilgiler birbiriyle ne kadar ilişkili? (İlgililik)
  • Bu durumu karmaşık yapan etmenler nelerdir? (Derinlik)
  • Elde ettiğin bilgiler başka durumlara da yanıt verebilir mi? (Genişlik)
  • Bu konudaki en önemli nokta nedir? (Mantık)

Bu soruları hangi ders ve etkinliklerinizde daha sık kullanıyorsunuz? Bir düşünün.

Sınıfta yaratacağımız bir tartışma ortamında bunlara benzer kullanabileceğimiz sorular, herhangi bir konuyu doğrudan çocuklara aktarma durumunda daha etkili olacaktır. Kendi yaptıklarımızı, çocuklarla olan iletişimizi gözden geçirdiğimizde “Acaba bunlara nasıl yer veriyoruz?” sorusuyla kendi öz eleştirimizi yapabiliriz. Aynı eleştirel bakış açısını çocuklardan da bekleyebiliriz.


Kaynakça

Paul, R., Elder, L., & Foundation for Critical Thinking. (2003)., The Miniature Guide to Critical Thinking: Concepts & Tools. 7 Temmuz, 2020 tarihinde https://www.criticalthinking.org/files/Concepts_Tools.pdf adresinden erişilmiştir.

Paylaş: