Benim Projem - Araştırmacı Çocuk Dergisi

Benim Projem - Araştırmacı Çocuk Dergisi

Şimdi sakince oturup etrafı izleyin. Ağaçları, bulutları, taşıtları, çevrenizdeki insanları, yerde yürüyen karıncaları, kanat çırpan kuşları… Gördükleriniz üzerine düşünüp hayal kurun. Mesela hayvanlarla konuşabilmeyi, havada yürüyerek eve gidebilmeyi, gezegenler arası yolculuk yapabilmeyi, dünyadaki her yeri ağaçlandırabilmeyi, su ve yiyecek sorununa çözüm bulabilmeyi... Kurduğunuz hayaller gerçek olsa nasıl olur? Ne işe yarar? Etkileri neler olur? 

Bazen imkânsız gibi gelen pek çok şey kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek için gösterdiğimiz çabayla gerçek olur. Etrafımızı dikkatlice incelemeye başlar, düşünür, merak ederiz. Bu sırada aklımıza pek çok soru takılır. Bu sorulara yanıt bulmak için harekete geçtiğimiz an, her şeyin başladığı andır.

Sorgulamaya, bilgi toplamaya, denemeye, çalışmaya kısacası araştırmaya başlarız. Koşturup dururuz. Koşturma sırasında bazen durur, bulduklarımız üzerine düşünür, olası durumları gözden geçirir, yapacaklarımızı planlar ve tekrar çalışmaya başlarız. Ta ki yanıtı bulana ve sonuca ulaşana kadar. 

Sanki bir çırpıda bitiverecekmiş gibi görünen bu iş aslında uzun zaman alır. Çalışmak, yorulmanın yanı sıra heyecan, sevinç, tutku, cesaret, üzüntü gibi pek çok duyguyu da içerir.  Öğrenim hayatı boyunca hepimizin böyle deneyimleri olmuştur. Öyle ki bunlar aradan zaman geçse de unutmadığımız anlar, anılardır.

Çocukların da yaşantılarında heyecan ve tutkularının peşinden gitmelerini, yıllar sonra “Öğrendiklerimi hiç unutmadım. Çok eğlenceliydi. Şimdi sevdiğim işi yapıyorum. Her şey aslında ben çocukken başlamıştı,” diye düşünmelerini nasıl sağlayabiliriz? Kendilerini tanımalarına ve neleri yapabileceklerini fark etmelerine nasıl destek olabiliriz?

Eğitim öğretim ortamında çocuklar; ödev yapar, deney yapar, şiir yazar, kitap okur, müzik aleti çalar, resim yapar, matematik problemleri çözer… Tüm bunların yanı sıra onları bir soru üzerine düşündürmeye ne dersiniz? Üstelik bu soru bir projeye dönüşse acaba nasıl olur? Şimdi neler yapabileceğimize ve bu sırada çocukların hangi becerileri kazanabileceklerine bir göz atalım.

Projeye başlıyoruz!

“Herkes kendine bir proje konusu bulsun ve bir hafta sonra bulduğu konuyu sınıfa getirsin.” Çoğumuz proje çalışmasına çocuklardan böyle bir istekte bulunarak başlarız. Amacımız çocukların kendilerine özgün bir proje yürütmelerini sağlamaktır. Zaman geçer, sınıfa gelen proje konulara şöyle bir göz atarız ve içimizden “Umarım yaratıcı bir fikir vardır!” deriz. Ancak çoğu zaman birbirinin aynı konularla karşılaşırız. Peki, hem kendi bakış açımızı hem de çocuklarınkini değiştirecek bir başlangıcı nasıl yapabiliriz?

“Bir hafta boyunca çevrenizi gözlemleyin. Dikkatinizi çeken, merak ettiğiniz ya da sizin için problem olan durumları defterinize not edin ve sınıfa getirin,” diyerek bir başlangıç yapın. Daha sonra bu notları sınıfta paylaşmalarını isteyin. Kısacası çocukların yaşantı ve deneyimlerini sınıfa taşıyın. Ardından sınıfta hep birlikte bir tartışma yürütün.

  • Neleri gözlemlediniz?
  • Dikkatinizi en çok çeken şey ne oldu?
  • Bununla ilgili nasıl bir çalışma yaparsınız? Etkileri neler olur?
  • Acaba gözlemlediğiniz durum üzerine daha önce çalışma yapanlar var mı?

Çocuklar gözlem notlarını paylaştıkları sırada birbirinden ilginç sorular sormaya başlayacaktır. Sorular, başka soruları doğuracaktır. Karşınıza hayal edemediğiniz kadar uzun bir liste çıkabilir. Hazırladığınız listeyi hep birlikte kısaltıp onlara en çok merak ettikleri soruyu buldurun. Ardından çalışmalarını birlikte yürütmek istedikleri arkadaşlarını seçmelerini isteyin. Çalışma gruplarını belirleyin. Her grubun yanıt bulmak isteyeceği soru birbirinden farklı olabileceği gibi, sınıftaki tüm gruplar tek bir soruya da yanıt arayabilir. Çalışmak istedikleri soruya karar verdiklerinde proje başlamış demektir. 

Peki, sorularının yanıtını nasıl bulacaklar?

Tüm projeler yanıtlanması gereken bir soruyla başlar. Bunun için yapacağınız işler, neyi ne zaman ve hangi sırada yapacağınıza ilişkin bir plan, yardım alabileceğiniz kişiler ve bir ihtiyaç listesi. vardır. Şimdi tüm bunları çocuklarla konuşun ve yapacakları çalışmanın aşamalarını onlara buldurun.

Çocuklara “Belirlediğiniz sorunun yanıtına ulaşabilmek için neler yapabilirsiniz?” diye sorun. Bu, yapacakları çalışma sırasında izleyecekleri yöntemi ve işleri buldurmaya yardımcı olacaktır. Böylece bir çalışma planı yapmış olurlar.

Veri toplamak 

Çocukların yapacakları ilk iş detaylı bir kaynak taramasıdır. Çoğunlukla, kaynak taramalarını tamamladıktan sonra projelerinin bittiğini düşünür ve topladıkları bilgileri hemen sunmak isterler. Kısa sürede bitirmeye çalıştıkları bu iş “kopyala – yapıştır” bir hâle dönüşür. Bu durumu değiştirmek için onlara araştırmacıların nasıl çalıştığını anlatabiliriz. Ardından kendi soruları hakkında konuşup hangi yollarla daha detaylı bilgilere ulaşabileceklerini düşündürebiliriz. Aslında detaylı bilgiler kendi çalışmalarında kullanacakları verilerdir. Veri toplama işini farklı yollarla yapabilirler: Gözlem, görüşme, deney, anket... Araştırma sorularına göre bu yöntemlerden bir veya birkaçını kullanarak veri toplayabilirler.

Verileri organize etmek

Çocuklar, veri toplamaya başladıklarında zamana ihtiyaç duyacaklardır. Bu zamanı belirlemenin ve iyi planlamanın önemli olduğunu onlarla paylaşın. Veri toplama işini belirli aralıklarla tekrar etmelerini, bu sırada elde ettikleri sayısal ve sözel verileri kayıt altına almalarını isteyin. Ardından bu verileri bir tabloya nasıl dönüştüreceklerini gösterin. Hazırladıkları tablolar üzerinde tartışma yürütün. Değişen durumları bir grafiğe dönüştürmelerini isteyin. Bir çalışmayı başkasına anlatabilmenin en kolay yolunun tablo ve grafik hazırlamak olduğunu söyleyin. Hazırladıkları tablo ve grafikler başkalarının ilgisini çekecek bir görsele dönüşebilir. Böylece çocuklar veri okur, yorumlar, karşılaştırma yapar, neden sonuç ilişkisi kurar, çıkarımda bulunur ve düşünme becerileri gelişir.

Sonuç çıkarmak, öneride bulunmak

Sonuç kısmında, elde edilen tüm bilgiler değerlendirilir. Çocuklar hem elde ettikleri verileri hem de yaptıkları çalışmayı başından sonuna kadar değerlendirir. Aynı zamanda öneride bulunurlar.

Sunum

Sunum yapmak çalışmanın en heyecan verici kısmıdır. Yapılan tüm işlerin karşı tarafa anlatıldığı aşamadır. Anlatım farklı yollarla yapılabilir. Ancak görsellerden oluşan etkileyici bir sunum kalıcılığı artırır. Çocukların da çalışmalarında en çok sevdikleri bölüm sunum bölümüdür. Yaptıklarını bir başkasına anlatabilme, açıklayabilme, kendilerine sorulan sorulara yanıt verebilme… Bu sırada çocuklar bir fikri dinler, başka fikirlere saygı göstererek dinlemeyi öğrenir. Kendilerini ifade ederler ve özgüvenleri gelişir.

Proje hazırlama sürecine yeniden göz attığınızda çocukların yaparak yaşayarak öğrenmeyi kendiliğinden hayata geçirdiklerini görebilirsiniz. Kendi kendilerine karar ve sorumluluk alır, sorar ve sorgularlar.  Kısacası bir soru üzerinde düşünmeyle başlayan bu durum çocuklar için bir deneyime, unutulmayacak bir yaşantıya, kalıcı öğrenmeye adım atıkları bir kapının anahtarına dönüşür.

Kaynakça:

Şahhüseyinoğlu, D. (2011). Araştırmacı Çocuğun El Kitabı, Araştırmacı Çocuk Merkezi.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, (2011). Araştırmacı Çocuk Programı Bilimsel Araştırma Raporu.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, (2012). Araştırmacı Çocuk Programı Bilimsel Araştırma Raporu.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, (2013). Araştırmacı Çocuk Programı Bilimsel Araştırma Raporu.

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, (2015). Araştırmacı Çocuk Programı Bilimsel Araştırma Raporu.

Mcconnell, T.J., Parker, J., Eberhardt, J. (2018). Problem Based Learning In The Physical Science. USA: NSTA.


Paylaş: