Hepimiz çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları problemlere çözüm aramalarını, çözümü için uğraşırken farklı yollar bulmalarını, buldukları üzerine düşünmelerini, sorgulamalarını ve fikir üretmelerini isteriz. Bu isteğimizin altında yatan amaç ise onların çevrelerine duyarlı, kendine güvenen, meraklı, iletişim becerileri gelişmiş, motivasyonları yüksek bireyler olmalarını sağlamaktır. Bahsettiğimiz tüm bu özellikler aynı zamanda 21. yüzyılda hedeflenen öğrenen profilini tanımlamaktadır.
Günümüz koşullarını düşündüğümüzde teknoloji sayesinde çocuklar bilgiye her an her yerden ulaşabiliyor. Bizim yapmamız gereken ise onların öğrendikleri bu bilgiler hakkında “Nasıl olmuş? Neden olmuş? Ya böyle olsaydı? Daha fazla bilgiye nasıl ulaşabilirim?” gibi sorularla düşünme ve çözüm üretme konusunda sorgulamalarına yardımcı olmaktır. Öğrendiklerini yalnızca kaydetmek yerine, günlük yaşamlarında karşılaştıkları problemler üzerine çözüm üretebilecekleri şekilde kullanmalarını sağlamaktır.
Peki problemler nasıl olmalı?
Vereceğimiz problemler herhangi bir konu hakkında kaynak taramasından farklı olmalıdır. Diyelim ki sınıfta çocuklardan çevre kirliliği ve bunun etkilerinin neler olduğu hakkında çalışma yapmalarını istediniz. Çocuklar buldukları kaynaklardan topladıkları bilgileri bir araya getirdiler ve sınıfta paylaştılar. Bu yöntem her zaman kullandığımız yöntemlerden farklı değildir. Oysa çocukların problem çözme sürecinde yer alabilmeleri için kendilerinin çevre kirliliğinin etkilerini açıklayabilecekleri bir araştırmanın içinde yer almaları gerekir. Bilimsel çalışma yapacakları problem durumları bahsettiğimiz bu amaca hizmet edebilir. Öyleyse problemi şu şekilde verebiliriz: “Yaşadığınız mahallede ne tür kirlilikler var? Dikkatinizi en çok çeken kirlilik türünü belirleyin. Belirli bir süre içindeki değişimini gözlemleyin. Kirliliğe nelerin sebep olduğunu ve çevresine olan etkilerini açıklamaya çalışın.” Böyle bir durumda çocuklar seçtikleri kirlilik türünü gözlemek, miktar, çeşitlilik gibi değişkenlere bağlı verileri toplamak, topladıkları verileri karşılaştırıp kirliliğin nedenlerini ve etkilerini açıklamak, öneride bulunmak durumundadır.
Vereceğimiz örnek problemlerin günlük yaşamla ne kadar ilgili ve etkili olduğu oldukça önemlidir. Bu tür çalışmalarda çocuklar çeşitli zorluklarla karşılaşır, çözmek için uğraşır, akıllarından geçen sorularla ilgili tahminde bulunur. Kitaplardan ya da farklı kaynaklardan bilgi toplar, kendi topladıkları bilgilerle karşılaştırır ve analiz etmeye çalışırlar. Gerektiğinde risk almayı öğrenir, bilgiye kendileri ulaşır. Bu sırada yeteneklerini keşfeder, daha üretken olabilirler. Eğer grup hâlinde çalışırlarsa etkili iletişim kurmayı, birlikte plan yapmayı, farklı fikirlere saygı göstermeyi de öğrenirler.
Sınıfta kullandığımız planları, verdiğimiz ödev ve projeleri gözden geçirdiğimizde acaba kaçı bu şekilde yapılan çalışmalara hizmet ediyor? Kaçı sadece çocukları ezbere dayalı bilgilere yönlendiriyor?
Problem çözme nedir?
Problem çözme bir hedefe yöneliktir. Farklı aşamalar içerir. Bilim insanlarının ve mühendislerin izledikleri yollar gibi düşünebilirsiniz. Çocuklar da bu tür çalışmalarda hem farklı disiplinlerle (fen bilimleri, matematik, mühendislik, sosyal bilimler, teknoloji ve sanat) birlikte çalışmayı öğrenir hem de bir soruna çözüm bulur. Derslerinizi problem çözmeyle ilişkilendirmek için çocukları alttaki aşamalardan geçecekleri şekilde bir sürece yönlendirebilirsiniz.
1. aşama, problemin tanımlanmasıdır. Bu aşama oldukça önemlidir. Çocuklar merak ettikleri ve çözmek istedikleri problemi belirler. Belirledikleri problem hakkında daha önceden ne tür bilgilere sahip olduklarını gözden geçirir ve ne öğrenmek istedikleri üzerine düşünürler. Bu sırada akıllarına gelen soruları yazarlar. Soruların arasından seçim yaparlar. Hangisinin problemin çözümünde kullanıp kullanılmayacağına karar verirler.
2. aşamada, taslak bir plan hazırlarlar. Planlarında ne tür veriler toplayacaklarını, hangi kaynakları tarayacaklarını, ne tür malzemelere ve ne kadar zamana ihtiyaç duyduklarını belirlerler. Aynı zamanda problem durumuyla ilgili olası tahminlerini yazarlar. Her çalışmada üstesinden gelinebilecek durumlar olabilir.
3. aşamada, problem hakkında bilgi toplarlar ve topladıkları bilgilerden hangilerinin işlerine yarayıp yaramayacağına karar verirler. Çünkü her bilgi problemin çözümü için işlerine yaramayabilir.
4. aşamada, çalıştıkları düşüncelerini destekleyen verileri toplarlar. Bunun için tasarım, deney, gözlem gibi çözümler geliştirir ve bunları gözden geçirirler. Gerektiğinde bu çözümleri test ederler.
5. aşamada, topladıkları tüm bilgileri kanıtlara dayanarak kendi aralarında tartışırlar. Eğer gözden geçirilmesi gereken durumlar varsa çözümleri ya tekrar eder ya da yeni çözümler geliştirirler.
6. aşamada, sonuçlarını bir araya getirir ve değerlendirirler.
Problem çözmeye dayalı durumları nasıl belirleyebilirsiniz?
Çevrenizdeki güncel olayları takip edebilirsiniz. Eğitim-öğretim planınızda yer verdiğiniz konuları düşünüp bunlar arasından sınıfta çocuklarla tartışabileceğiniz bir örnek bulabilirsiniz. Bulacağınız örnek herhangi bir durumla ilgili olabilir. Bitkiler, çevre, hareket, kuvvet, dünya, uzay, toprak, arkadaşlık, spor, müzik, kitaplar…
Bunlardan birini seçip sınıfa girdiğinizde çocuklarla bir tartışma yapabilirsiniz. Tartışma sırasında onlara “Birlikte beyin fırtınası yapacağız. Herkes fikirlerini açıkça paylaşabilir. Yanlış yanıt verme gibi bir endişeniz olmasın. Hepimiz birbirimizin fikirlerine saygı göstererek aklımızdan geçenleri paylaşacağız. Çevremizde bizim için sorun olan bir problemi birlikte belirleyeceğiz,” şeklinde bir yönerge verebilirsiniz.
Böylece sınıfta bir tartışma başlatabilirsiniz. Tartışma sırasında onları yuvarlak şekilde oturtabilir, zaman zaman gruplar hâlinde çalışmalarını sağlayabilirsiniz. Bu tür tartışmalarda çocukların bir süre sonra fikirlerini paylaşmaktan kaçınmadıklarını, çalışma yapmakla ilgili daha istekli olduklarını görebilirsiniz.
Problemi belirleme aşamasında şu soruları sorabiliriz: Bu problemin çözümü için nelere ihtiyacımız var? Problemin çözümüyle ilgili hangi verilere ulaşmamız gerekiyor? Kimlerden ya da hangi kaynaklardan yardım alabiliriz? Bu sorularla çocuklarla problemi tanımlamalarını ve sınırlandırmalarını sağlayabilirsiniz. Bu soruları gerekirse bir tablo ya da grafiğe dönüştürerek çocukların izleyecekleri her bir adımı kendilerinin belirlemesini sağlayabilirsiniz. Her adımda ne yapacaklarını belirlemek problemin çözümü sırasında ulaştıkları çözümleri bir araya getirmelerini kolaylaştıracaktır.
Problemi belirleme yalnızca sınıf ortamında olmak zorunda değildir. Bahçe, laboratuvar, spor salonu, müze ya da okul dışında belirleyeceğiniz bir yer olabilir. Çevredeki gözlem yapılacak alanlar ve uyaranlar çoğaldıkça çocukların kendi problemlerini belirlemeleri kolaylaşır ve çalışma istekleri de o kadar artar. Eğer çocuklarla birlikte bu çalışmaların sıklığını artırırsanız bilimsel süreç becerilerini kazanmalarını sağlayacağımız gibi akıl yürütme, organize olma, zamanı ve kaynakları yönetme, sözlü ve yazılı iletişimlerini güçlendirme gibi pek çok becerilerinin gelişimine de katkı sağlayabilirsiniz.
Çocuklarla birlikte problem çözmeye dayalı tüm etkinlikler çocukların aktif ve tutkulu bir şekilde sürece dâhil olmalarını sağlar, sınıf ortamı bizim için de eğlenceli hâle dönüşür.
Konuyla İlgili Ders Planlarına ve Daha Fazlasına Ulaşmak İçin Dergiyi Satın Alabilirsiniz.
Kaynakça
McConnell, T., Parker, J., & Eberhardt, J. (2016). Problem-Based Learning in the Life Science Classroom, K-12. NSTA Press.
Olson, S., & Loucks-Horsley, S. (2000). Inquiry and the National Science Education Standards: A Guide for Teaching and Learning. Washington: National Academies Press.